19 Kasım 2009 Perşembe

Aerobik - Anaerobik Sporlar

Bu yazıda spor sırasında kullanılan iki temel enerji sistemi olan aerobik ve anaerobik enerji üretimlerinin ne olduğuna kısaca değineceğim.

Aerobik, 1980'li yıllarda Jane Fonda'nın (en azından Türkiye'de) tanıtmasıyla yayılan, salonda bir eğitmenin kesintisiz olarak yaptığı hareketlerin onu izleyen grup tarafından aynen yapılmasıyla oluşan bir spor dalı olarak tanınır bizde hala. Aslında aerobik, vücudun iki temel enerji üretme sisteminden birisidir. Çok kısaca söyleyecek olursak eğer spor/egzersiz sırasında ihtiyaç duyulan enerji oksijen kullanılarak üretiliyorsa buna aerobik egzersiz, enerji oksijen kullanılmadan sağlanıyorsa da anaerobik egzersiz denir.

Aerobik sistem, daha uzun süren, dayanıklılık gerektiren sporlarda kullanılır. Aerobik enerji üretiminde vücut uzun süre yorulmadan enerji üretebilmektedir. Karbonhidratlar bu sistemin temel yakıtını oluşturmaktadır, karbonhidrat depolarının yetersiz kalması durumundaysa yağ yakımı ağırlık kazanmaktadır. Fakat her zaman hem karbonhidrat hem de yağ değişen oranlarda yakılmaktadır. Aerobik sporlara örnek olarak orta ve uzun mesafe koşularını (5 km ve üstü), bisiklet, orta ve uzun mesafe yüzme (500 metre ve üstü) verilebilir.

Aerobik kapasitenin belirleyicisi VO2max olarak belirtilen bir ölçüdür. Atletlerin performansını ölçmekte kullanılan temel bir değer olan VO2max başlıbaşına bir yazı konusu oluşturacağından bir sonraki yazıda ele alınacaktır.

Aerobik sporlar esnasında kalp atış hızını kullanmak, nabız aralığına göre spor yapmak da çok detaylı ve önemli bir konudur. Bu konuda yine çok kısa bir bilgilendirmeyi bir başka yazıya bırakıyorum.

Anaerobik sistemse, vücut ani ve büyük miktarlarda enerjiye ihtiyaç duyulduğunda kullanılır. Oksijen kullanılmadan kas içi depolarındaki glikoz ve/veya fosfatların kullanılmasıyla bu enerji sağlanır. Laktat eşiğinin geçilmesiyle beraber bu enerji sisteminde kaslarda laktik asit birikmeye başlar ve bir süre sonra yorgunluk oluşur. Bu nedenle anaerobik sistem kısa süreli (en fazla 2-4 dakika) sporlarda ağırlık kazanır. Anaerobik sporlara örnek olarak ağırlık çalışmaları, halter, kısa mesafe koşuları (100, 200, 400 metre), kısa mesafe yüzme (100, 200 metre) gibi sporlar verilebilir.

Laktat eşiği ölçümü ve bunun antrenmanlarda kullanılmasını da yine başka bir yazıda ele almayı düşünüyorum.

Aslında tüm sporlarda her iki enerji sistemi de kullanılmakta fakat bunun oranı değişmektedir. Örneğin maratonda anaerobik sistem oran olarak neredeyse hiç kullanılmazken, 100 metre koşusunda bu oran tam tersine dönmektedir. Spor ve antrenman bilgisi konusunda oldukça detaylı bilgilere sahip olan bir siteden alıntı yaptığım bazı sporlar için yaklaşık oranların verildiği bir tabloyu aşağıya koyuyorum:

Spor ATP-CP and LA LA-O2 O2
Basketbol 60 20 20
Eskrim 90 10
Atletizm 90 10
Golf vuruşu 95 5
Jimnastik 80 15 5
Hokey 50 20 30
Orta/uzun mesafe koşu 10 20 70
Kürek 20 30 50
Kayak 33 33 33
Futbol 50 20 30
Kısa mesafe koşu 90 10
Yüzme 1.5km 10 20 70
Tenis 70 20 10
Voleybol 80 5 15

Tablonun ilk sütunu o sporda ne oranda anaerobik sistemin kullanıldığını, ikinci sütunu laktat eşiğinde yapılan aerobik/anaerobik sistemin beraber kullanıldığı oranı, üçüncü sütunsa tamamen oksijen tüketimiyle sağlanan aerobik sistemin kullanım oranını göstermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder