14 Ekim 2009 Çarşamba

Spor Yaparak Kilo Verme ile İlgili Yaygın Yanlışlar

Pek çok insan için spor kilo vermek için yapılan bir etkinlik. Uzun yıllardır spor yaptığım için bu konularda sık sık fikir danışılırım. Ayrıca bulunduğum ortamlarda da bu konu açılırsa önerilerde bulunmaya çalışırım. Çok yaygın olarak yanlış bilinen bazı konular hakkında kilo verme düşüncesinde olanları uyarırım. Tabii ki bu konu derin ve çok boyutlu bir konu ama bazı çok temel yanlış bilgilerin doğrularını burada basitçe de olsa listelemek isterim.

  1. "Spor yaparken ne kadar terlersem o kadar çok kilo veririm, ne kadar ter atarsam o kadar sağlıklık olurum". En eski ve yaygın yanlışlardan biridir. Spor yaparken elbette ki terlenir. Fakat terlemenin amacı şudur: vücut spor sırasında ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak için karbonhidrat ve yağ yakar. Bu kimyasal tepkime sırasında atık ürün olarak ısı da dışarı çıkar, dolayısıyla vücut ısınmış olur. Vücut ısısının normal derecede tutulabilmesi için de terleme başlar. Terleme ile vücut dışına su çıkarılır, bu su da buharlaşmak için çevreden ısıyı emer. Böylece vücut ısısı düşürülmüş olur. Çok fazla teknik detaya girmeden olayın açıklaması bu şekilde. Vücuttaki su oranının belli bir oranın altına düşmesiyle pek çok sorunlar yaşanmaya başlanıyor. Dolayısıyla kaybedilen su miktarı arttıkça spor sırasında veya sonrasında kasların ve vücudun hareketlerinde aksaklıklar yaşanabiliyor. Bu yüzden özellikle de 1 saatten daha uzun süren sporlar yapılıyorsa daha spor sırasında kaybedilen suyun yerine konması yaşamsal önem taşır. Bisiklet yarışlarına veya orta-uzun mesafe koşu yarışlarına bakarsanız yarışçıların devamlı sıvı alımında bulunduğunu görürsünüz (bu sıvıların detayıyla ilgili başka bir girdi açacağım daha sonra). Keza uzun süren tenis maçlarına bakarsanız, tenisçiler her arada yerlerine oturduklarında mutlaka biraz sıvı alırlar.
    Uzun lafın kısası, spor sırasında vücuttan atılan su zaten yerine konması gereken vazgeçilmez bir unsurdur. Spor ile kilo vermek itiyorsanız daha az terletici kıyafetler ile daha uzun süre spor yapmaya yönelebilirsiniz. "Termal" kıyafetler, "terletme eşofmanları"ndan kesinlikle uzak durulmalıdır. Amaç spor ile metabolizmayı hızlandırıp daha fazla yağ ve karbonhidrat yakımına yol açmaktır.
  2. Bölgesel zayıflama diye bir şey yoktur. Bir çok insan, fazla kilolarının toplandığı bölgeyle ilgili hareketler yaparak o bölgedeki yağlarından kurtulmak isterler. Bunu özellikle karın bölgesinde fazla kilosu olanların mekik çekerek karınlarını inceltmek istemelerinde çok sık görmekteyiz. Kilo vermenin ve almanın hangi bölgeyi etkileyeceği kişiden kişiye değişen bir özelliktir. Bir taraftaki kasları çalıştırarak o bölgeyi zayıflatmak söz konusu değildir. Hangi tip spor yaparsanız yapın sizin vücudunuzda önce hangi bölgedeki yağların gideceği yaptığınız sporla ilgili değil size özel bir durumdur. Dolayısıyla eğer bir bölgedeki fazla kilolarınızdan kurtulmak istiyorsanız herhangi bir sporu (kilo vermekse amaç tercihen aerobik sporlar, bunun detayını da başka bir girdide açıklayacağım) o bölgedeki kilolarınızdan kurtulana kadar sürdürmeniz gerekir.
  3. Kasın yağa dönüşmesi veya yağın kasa dönüşmesi diye bir şey de yoktur. Özellikle ağırlık çalışanlarda bulunan bir yanlış kanıdır bu da. Kas ve yağ ayrı dokulardır ve birbirlerine dönüşemezler. Gerçekleşen şey kasların çalışmaması sonucu (veya fazla çalışma sonucu) zamanla yıkıma uğraması ve kas yoğunluğunun azalması veya yağ oranının spor yapılmaması ve/veya yanlış beslenme sonucu artmasıdır. Spor yapılarak yağlar azaltılıp kaslar arttırılabilir ama bu iki dokunun birbirine dönüşmesi söz konusu değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder